Bu çizimde küçük, şirin ve bir o kadar da kültürlü bir kasabanın düz bir tuvale döküldüğünü görüyoruz. Her insanın birbirini tanıdığı, insanlar arasındaki etkileşimlerin çeşitli etkinlikvari düzenlemelerle yüksek olduğu, samimiyetin en üst düzeyde yaşandığı, geceleri gökyüzüne bakarken eğlenildiği, çocuklar arasındaki oyunların ve oyun çeşitlerinin bitmek bilmediği böyle bir kasabada kim yaşamak istemez ki?
Kasaba
Esma General
Adım Esma. Ortaokulun ilk yıllarında başladığım sanat serüvenine hala devam etmekteyim. Sanatın resim dalında yağlı boya, karakalem; müzik dalında enstrüman ve ses alanıyla ilgili iken sporun ise voleybol ağırlıkta olmak üzere futbol, basketbol, okçuluk, golf, yüzme gibi birçok dalıyla az çok ilgilenmişliğim var fakat resmin yeri bende apayrı. Her zaman kendisine çekti beni. Bana bakmakla görmek arasındaki farkı, perspektifi, şekilleri, gölgeleri, ölçüleri öğretti. Bana zor bir gelecek kazandıracak olsa bile asla yolumdan şaşmadım. İstediğimin peşindeyim. Yaşadığım coğrafyada sanata eskisi kadar verilmeyen değeri topluma geri kazandırmak yeni neslin görevi. Ben ise üstüme düşeni yapmaya çoktan başladım. Desteğini esirgemeyen umudunu yitirmemiş insanları artık her yerde görmek için sabırsızlanıyorum.